IBM’in Middleware Genel Müdürü Marie Wieck, dijital dönüşüm için tavsiyelerini sıraladı.
Küresel ekonomideki dönüşümler nedeniyle hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde rekabetin giderek keskinleştiğini belirten IBM’in Middleware Genel Müdürü Marie Wieck, “Böyle bir rekabet ortamında ‘dijital dönüşüm’ başarının bir anahtarı olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
Akıllı telefonlar, sensörler, nesnelerin interneti (IoT) ve daha birçok teknolojik yenilik hem bireyleri hem de kurumları yaşanan bu ‘dijital devrimin’ döngüsüne entegre etmiş durumda. Özellikle de şirketler, küresel rekabette var olmak ve müşteriler tarafından tercih edilmek için kişiselleştirilmiş çözüm ve ürünler elde etmek için önemli adımlar atıyor. Dijital dönüşümde firma ve kurumların en önemli başvuru kaynaklarından IBM’in Middleware Genel Müdürü Marie Wieck, Türkiye’nin dijital dönüşümde seviyesini ve nasıl hazırlanması gerektiğini DÜNYA’ya anlattı. Artık şirketlerin müşterisine özel hizmet ve ürün sunmanın önemini kavradığını söyleyen Wieck, “Müşterilerimiz, kendi müşterilerine kişiselleştirilmiş etkileşim ve onlara direkt erişebilmenin yollarını arıyor. Dijital dönüşüm sayesinde artık markalara ve firmalara kişisel erişimin önü açıldı” dedi. Dijital dönüşümün dünyanın dört bir yanını etkilediğini belirten Wieck, “Küresel ekonomideki dönüşümler nedeniyle hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde rekabet keskinleşti. Pazardaki güçlü konumunu korumak için artık Türk şirketleri sadece diğer Türk şirketleri ile rekabet etmiyor. Başka ülkelerdeki şirketler Türkiye pazarına giriş yapıyor veya Türk şirketler küresel pazara açılıp yeni ülkelerde varlık gösteriyor. Böyle bir rekabet ortamında ise dijital dönüşüm başarının bir anahtarı olarak önem taşıyor” diye konuştu. Türkiye özelinde özellikle bankacılık ve telekom sektörlerinin dijital dönüşüme öncülük ettiğini anlatan Wieck, “IBM olarak Türkiye’deki dijital dönüşümü hızlandırmak adına farklı sektörlerle de çalışmalarımız sürüyor” dedi.
Gençler, dönüşümün dinamosu
Türkiye’nin genç bir nüfusa sahip olduğunun altını çizen Wieck, bu genç neslin, etkileşim içerisinde oldukları Türk şirketlerden çok farklı ve daha fazla dijital ürün/hizmet talep ettiklerine dikkat çekti. Gençleri sadece ‘tüketen’ değil ‘üreten’ bir potansiyel olarak da görmek gerektiğine işaret eden Wieck, şunları söyledi:
“Türk şirketleri, genç nüfusu yakalamakta dijital dönüşümün ne kadar önemli olduğunun farkında. Ancak madalyonun diğer yüzündeyse bu yeni yeteneklere erişebilmenin yolunun, dönüşümü gerçekleştirmek üzere yine gençleri kullanmaktan geçtiğini unutmamak gerek. Türkiye’de şirketlerin bu bilinçle hareket ettiğini görüyoruz. Bu çerçeveden baktığımızda Türkiye’de kısa süre içerisinde geliştirici ve üretici toplumun daha da büyüyeceğini görebiliriz.”
Dijital dönüşüme en hızlı ayak uyduran sektörlerin başında ise bankacılığın geldiğini anlatan Wieck, “Kısa süre önce bir bankacı ‘insanlar artık bankacılıkla ilgileniyor, bankayla değil’ dedi. Bu da bankaların dijital dönüşümü rekabetçi yeni fırsatlara çevirmelerinin zorunlu hale geldiğini gösteriyor” diye konuştu.