Limancılık sektörünün GSYH’ye doğrudan katkısı yaklaşık 10,96 milyar TL!

Limancılık sektöründen 2018 yılında 228 bin kişilik istihdam, 96,3 milyar TL’lik ekonomik etki oldu.

TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Genç, “Limancılık sektörünün 2018 yılında GSYH’ye doğrudan katkısı yaklaşık 10,96 milyar TL, doğrudan, dolaylı ve indirgenmiş ekonomik kanallar göz önüne alındığında ise ciro olarak toplam 96,3 milyar TL’lik ekonomik etkisi olmuştur” dedi.

Dernekten yapılan açıklamaya göre, küresel ticarette ve sosyo-ekonomik gelişimde önemli bir role sahip olan limancılık sektörünü çatısı altında bir araya getiren Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM), “Türkiye’de Limancılık Sektörünün Etki Analizi ve İhtiyaç Değerlendirmesi” raporunu yayınlandı. 4 ana başlıkta sektörü derinlemesine ele alan rapor, yaptığı çıkarımlar ve ortaya koyduğu çarpıcı rakamlar ile dikkati çekiyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Genç Türkiye’de limancılığın gelişmesi için pek çok çalışma yaptıklarını belirtti. Genç, hazırlanan rapora ilişkin olarak şunları aktardı:

“Coğrafi konumu sayesinde Türkiye, kilit bir transit ticaret merkezi olup Avrupa ile Asya arasında bir köprü ve Akdeniz’e açılan ana çıkış noktası konumunda yer alıyor. Dolayısıyla limanlarımız ülkemizin gelişimi adına büyük önem taşıyor. Bu amaçla ihtiyaçların, fırsatların, tehditlerin detaylı bir şekilde ele alındığı bu rapor, dış ticaretimiz için olduğu kadar sektörümüzün de geleceğine ışık tutuyor. Limancılık o kadar önemli bir sektör ki rapora bakınca bu durumun rakamlara da yansıdığını açıkça görebiliyorsunuz. Örneğin, deniz yoluyla yapılan dış ticaretin Türkiye’nin toplam dış ticaretindeki payı yüzde 61. Sektörün 2018 yılında GSYH’ye doğrudan katkısı yaklaşık 10,96 milyar TL, doğrudan, dolaylı ve indirgenmiş ekonomik kanallar göz önüne alındığında ise ciro olarak toplam 96,3 milyar TL’lik ekonomik etkisi olmuştur. Sektör ayrıca aynı yıl doğrudan 71 bin kişilik, dolaylı olarak 228 bin 223 kişilik bir istihdam oluşturdu.”

Koronavirüs döneminde önemli lojistik merkezi oldu

Türkiye’nin de içinde yer aldığı gelişmekte olan ekonomilerde uluslararası ticaretin, ağırlıklı olarak deniz yolu taşımacılığı üzerinden gerçekleştirildiğini ifade eden Genç, raporun, dijitalleşmenin sektör üzerindeki faydalarını açıkça ortaya koyduğunu, deniz salyası nedeniyle gündemde olan denizcilik sektöründe çevresel sürdürülebilirliğin raporda örnekleriyle ele alındığını belirtti. Genç, “Salgın sonrası gemilere yönelik kısıtlamalar özellikle nisan ayında artış göstermişti, bu durum liman operasyon süreçlerinin uzamasına neden oldu. Özellikle ABD’nin pasifik sahilindeki limanlar, Çin limanları, Kuzey Avrupa limanlarında gemi beklemeleri arttı, operasyon süreçleri uzadı. Hem bu nedenlerden hem de hastalık nedeniyle konteynerlar limanlarda birikti. Boş konteyner temininde dar boğaz oluştu. Türkiye’de durum bu seviyede olmasa da salgının etkilerini göreceli olarak burada da hissettik. TÜRKLİM olarak 2020 yılının mart-aralık döneminde her ay bir rapor yayımlayarak limanlarımızdaki gelişmelerin nabzını tuttuk. Aynı zamanda bu süreçte salgın döneminde ulusal sağlık için büyük önem arz eden tıbbi ve medikal ürünler ile gıda ürünleri için depo/antrepo kullanım oranlarındaki artış ise limanları önemli bir lojistik merkezi haline getirdi.” açıklamasında bulundu.

Açıklamada yer alan rapora ilişkin detaylara göre, Türkiye’deki limancılık faaliyetlerinde dış ticaret, Türkiye yük elleçleme pazarının önemli bir parçasını oluşturuyor ve liman elleçleme hizmetlerinin yüzde 70’inden fazlasına tekabül ediyor. 2020 yılı itibarıyla Türkiye’deki genel ve kuru yükün yüzde 68’inin, sıvı kimyasal yükün yüzde 100’ünün, elleçlenen konteynerlerin yüzde 96’sının ve bitmiş araç lojistiğinin yüzde 89’unun TÜRKLİM üyesi limanlardan gerçekleştiği belirtiliyor. Türkiye, yük elleçleme açısından ortalama yüzde 3,7 yıllık bileşik büyüme oranı ile dünya yük elleçleme büyüme oranının (2010-2018 yılları için yüzde 3,4) üstünde bir artış göstermiş durumda. Limancılık sektörünün katma değeri, Türkiye’nin denizcilik sektörünün toplam doğrudan GSYH katkısının yaklaşık yüzde 70’ini oluşturuyor. Ayrıca, konteyner yükünün payı da 2011’den 2019’a kadar yüzde 19’dan yüzde 25’e yükselmiş bulunuyor.

 

 

 

 

 

GLİSERİN NEDİR?
Genellikle gliserol olarak da adlandırılan gliserin, tatlı bir tada sahip renksiz, kokusuz ve
zehirli olmayan bir sıvıdır. Su ve alkol ile karışabilen gliserin doğal veya sentetik olabilir.
Doğal gliserin, hayvansal veya bitkisel yağların hidrolizinin bir sonucu olarak üretilir. Hidroliz,
bir maddenin suya tepki göstermesi ve bunun sonucunda kimyasal bir bağın
parçalanmasıdır. Sentetik gliserin, petrol, propilen ve klor içeren kimyasal işlemlerle üretilir.
GLİSERİNİN FAYDALARI NELERDİR?
– Antibakteriyel, antifungal ve antiviral özelliklere sahiptir.
– Cildi nemlendirir.
– Cildi besler.
– Cildin su dengesini korur.
– Cilt kırışıklıklarını giderir.
– Cilde yumuşak ve pürüzsüz bir görünüm verir.
– Cildin zararlı UV ışınlarına karşı korunmasına yardımcı olur.
– Cilt rengini açar.
– Sivilceleri azaltır.
– Dudakları nemlendirir.
– El ve ayak nasırlarına iyi gelir.
– Ağız içi yaralarına karşı etkilidir.
– Egzama ve sedef hastalığına iyi gelir.
– Topuk çatlaklarını iyileştirir.
– Kulakta yer alan kirleri akıtır.
– Nemli saça uygulandığında saçların onarılmasını ve güçlenmesini sağlayarak dökülmeleri
azaltır.
DMRSÜREN Kimya Ltd Şti
0216 4421200-0552 3307100
www.kimyadeposu.com

Logisticusdergisi.com

Check Also

KARGOLAR DA HİBRİT DÖNEMİ BAŞLIYOR

Kargoculukta “hibrit” hedefler Pandemi dönemin de online alışveriş sektörü popülariterliği de arttırmış oldu. Sektörün hızlı …

[ajax_load_more loading_style="infinite fading-circles" container_type="div" post_type="post" images_loaded="true" placeholder="true" button_loading_label="Haber Yükleniyor..." scroll_distance="500px"]