Husi güçleri, Suudi liderliğindeki kuvvetlerle uzun süredir devam eden çatışmalar boyunca düzenli ve doğaçlama olarak deniz mayınları ve uzaktan kumandalı yüzer bombalar kullanıyor.
Husi güçeleri tarafından gerçekleştirilen saldırılar, 2017’de Medine firkateynine yapılan bomba yüklü bot saldırısı da dahil olmak üzere, Suudi ticaret gemileri ve donanma gemileri üzerinde yoğunlaşmıştı. Ancak, Kızıldeniz ve Aden Körfezi’nde Husi güçlerinin hedeflerini genişlettiği düşünülüyor.
Detaylara göre Husi güçleri tarafından denize bırakıldığı iddia edilen mayına çarpan geminin pruvasının şans eseri ufak çapta hasar gördüğü ve mürettebatının yaralanmadığı belirtiliyor. Gemi hakkında ayıntılı bilgi paylaşılmadı ve henüz bir açıklama yapılmış değil.
Aynı zamanda olayın kasıtsız olabileceği düşünülüyor. Şubat 2020’de ABD Denizcilik İdaresi Yemen ve Suudi Arabistan arasındaki deniz sınırı yakınında mayın sürüklenme tehdidi konusunda uyarıda bulunmuştu. Akıntıların mevsim değişikliği nedeniyle kuzeye, yani Husi güçlerinin amaçladığı hedef bölgesinden uzağa sürüklenmiş olabileceği öne sürülüyor.
Suudi sözcüsü Albay Turki el-Malki, “Husi milislerinin deniz mayınlarını konuşlandırmaya devam etmesi, Kızıldeniz’in güneyinde ve Bab el-Mandeb Boğazı’ndaki denizcilik ve uluslararası ticaret için ciddi bir tehdit” dedi.
Kızıldeniz’de düzenli oalrak deniz mayını imha çalışmaları yaıldığı yönünde açıklama yapan koalisyon güçleri, Husileri uluslararası deniz seyrüseferini tehdit etmek için mayın yerleştirmekle itham ediyor. Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen’de Husiler, Eylül 2014’ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin kontrolünü elinde bulunduruyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015’ten bu yana Husiler’e karşı Yemen hükümetine destek veriyor.