“Bir demiryolu hikayesi yaratmalıyız”

Her kapının önüne giden TIR gibi her OSB’ye giden tren kültürünün geliştirilmesi gerektiğini belirten TİM Başkanı Gülle, ‘Bu süreçte demiryollarında arayı kapatıp. İhracatla paralel bir demiryolu hikayesi yaratmalıyız’ dedi

Çin’den Avrupa’ya giden yük trenlerinin sayısı 2020’de bir önceki yıla göre yüzde 43 artarak 4 bin 720’ye ulaştı. Türkiye’den kalkan ihracat trenleri de 12 günde Çin’e ulaşıyor. Kuşak Yol kapsamında demir ipek yolundaki trafik gün geçtikçe daha da hızlanıyor. 2020 yılı dış ticaret verilerinin açıklandığı toplantı sonrası Ankara’da bir grup gazeteciyle birlikte bir araya geldiğimiz Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle’ye, denizyolu taşımacılığında yaşanan konteyner sıkıntısını, karayolu tarafında ise gümrüklerdeki geçiş sıkıntılarını hatırlatarak demiryolunun bir alternatif olarak önemini sorduk. Çin’e ilk trende 43 konteyner gittiğini belirten Gülle, gemilerle kıyaslandığında çok büyük bir sayı olmadığını ancak bunun sürekli yapılması gerektiğini bildirdi. Çin ihracat trenine ilişkin yapılan spekülasyonlara da bu vesilesiyle dikkat çeken TİM Başkanı Gülle, “Bir bakan bir STK başkanı, ki 100 bin ihracatçı var arkasında, bir tören yapıyor tren yola çıkıyor. Ama geri döndü, kayboldu diyorlar. Bu ahlaklı bir şey değil. Bu bir milli mesele. Türkiye’den kalkan bir trenin dolu dolu ihracat malıyla Çin’e gitmesi başlı başına bir olaydır. Bu durum nedeniyle gerçi zaten çok önemli olan bir konu daha da önemli hale geldi. Giden trenlerin güzergahı hakkında kamuoyu bilgileniyor” dedi.

Sınır kapılarındaki limitlerden dolayı artık demiryoluna yönelinmesi gerektiğini anlatan İsmail Gülle, demiryolu konusundaki görüşlerini şöyle ifade etti: “Karayolunda artık şeritlerle yapılabilecek sınıra geldik. Bizim demiryolu taşımacılığımız çok düşük. Bunu artırmamız lazım. Kapıkule, şişenin ağzı gibi gerisi ne kadar büyük olursa olsun geçen şişenin ağzı kadar oluyor. Başka akışlar bulmamız lazım. Bu bir süreç meselesi. İsviçre’den makine alıyoruz soruyorlar; trenle mi TIR’la mı istersiniz diye. Trenle diyoruz, fabrikanın içinden alıp getiriyor. OSB kültürünün lojistik ile birleşmesi lazım. Her kapının önüne giden TIR yerine her OSB’ye giden tren altyapısının bizim en büyük vizyonumuz olması lazım. Çerkezköy OSB bunu başardı. Demiryolunda en büyük avantaj rekabet edebilirliğimizi artırıyor. En seri ulaşım yolu açık, trafik derdi yok, güzergah da belli. Türkiye demiryollarında ihmal etti. Demiryollarında inşallah bundan sonra bu geri kaldığımız arayı kapatıp ihracatla paralel bir demiryolu hikayesi yaratırız. Taşımacılıkta demiryolunun oranını artırmamız lazım.”

Son dönemde konteyner sıkıntısının yanında birçok üründe de tedarik sorunu yaşandığını anlatan TİM Başkanı Gülle’ye toplantıdaki konuşmasında yaptığı “yerli üretim vurgusu” da soruldu. “Bazı ürünlere paranız olsa da ulaşamıyorsunuz. Üç aydır hammadde alamıyorsunuz mesela. Viskonda sıkıntı var. Türkiye’de üretilebilir. Bazı arkadaşlarımız onun türevi için yatırım yapıyorlar” bilgisini veren Gülle, “Kumaşa elastikiyet veren bir madde var. Tek bir firma üretiyor ihracata bağlamış. Dolayısıyla o olmayınca üretim duruyor. Kereste de mesela sıkıntı var. Sac bulamıyoruz dedi arkadaşlar. O hafta öyle geçti. Sonra talep öyle artımış ki bulunamıyor. İnşaat demiri yine 3.5 liradan 6 liraya çıktı” diye konuştu. Hammadde fiyatlarında artışın kendileri için beklenen bir durum olduğunu ancak bu kadar erken olacağını beklemediklerini ifade eden Başkan Gülle, “Herkes işler artacak alalım diyor. Çin hammadde çekiyor. Malın çokluğundan şikayet ederken bu sene de mal yok. Geçen yıl ticaret küçülüyor almayalım dedik. Şimdi tam tersi. Dünya bu süreci okuyamadı. Konteynere varana kadar etkiledi. Mesela bu son ay konteyner bulsak 18 milyar doları aşardık, diye aramızda konuşuyoruz. Nakliye maliyeti 2 bin dolardan 8 bin dolara çıkmış durumda” dedi.

Türkiye’nin üretimde ölçek ekonomisine odaklanması gerektiği önerisini yapan TİM Başkanı İsmail Gülle, “Bunu küme eşleşme modeliyle aşacağız. İşler yönetilebilir kalsın diye küçük kalmışız. Bundan sonra bunu büyütmemiz lazım. İhracatçı büyüdükçe yatırım yapar” diye konuştu. Döviz kurlarına ilişkin de görüşlerini aktaran Gülle, kurdaki yükselişin ihracata en önemli teşvik olduğunu ancak birden artan köpük kurun değil istikrarlı artışın faydalı olduğunu vurguladı. Enflasyon kadar kur artışının iyi olacağını ifade eden Gülle, aradaki hızlı çıkışların kimseye faydası olmadığını kaydederek, “Bastırılmadan giden kur ihracatı her daim büyütür, yatırımlar da artar” dedi.

Gıdada kendine yeter olmanın her ülke için önemli olduğunu anlatan TİM Başkanı Gülle, “İhracat talebi geldi mi 3 liralık limon 13 lira oluyor” örneğini vererek yeterli üretimin önemine dikkat çekti. Salgın sürecinde yapılan çevrimiçi toplantılar sayesinde birçok ülkedeki büyükelçiler ve ticaret müşavirleriyle daha yakın bir ilişki içerisine girdiklerini belirten Gülle, ABD’ye açacakları lojistik merkezi hakkında şu bilgileri verdi: “ABD’de bir mobilya lojistik merkezi kuracağız. İçerisinde halı ve ev tekstili de olacak. New York’ta kiralayacağımız 20-25 bin metrekarelik bir alan.” Halı sektöründe ne varsa ABD’ye ihraç edildiğini anlatan Gülle, siparişlerin halıda altı ay, mobilyada üç ay dolu olduğu bilgisini birlik başkanlarından aldığını söyledi. ABD’ye son aylarda çelik ihracatında da artış olduğunu anımsayan Gülle, bütün yazılan çizilenlere rağmen Suudi Arabistan’a ihracatta yılın tamamında yüzde 16 düşüş olduğuna dikkat çekti. Gülle, bu aydan itibaren Suudi Arabistan’da da durumun değişeceğini ifade etti.

Çin’in lojistik merkezleri sayesinde agresif büyüme sağlayabildiğini anlatan TİM Başkanı Gülle, “Bizim de bunu iyi değerlendirip avantaja çevirmemiz gerekiyor. Lojistik avantajı işte Avrupa’ya şu kadar yakınız derken Çin 12 günde gidiyor. Bunun önüne geçmek için malı pazarda tutacak merkezlere ihtiyaç var. Afrika’da ülkemize duyulan sempatiyi ticarete tam yansıtamıyoruz” dedi. Uzakdoğu’dan Türkiye’ye yatırım merakı olduğunu gördüklerini bunun Sanayi ve Ticaret Bakanı tarafından da ifade edildiğini söyleyen Başkan Gülle, İngiltere ile yapılan STA’dan duydukları memnuniyeti belirterek, Türki Cumhuriyetlerle de bir bölgesel ticaret anlaşması yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Check Also

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümünün üzerinden 31 yıl geçti

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefatının üzerinden 31 yıl geçti.

[ajax_load_more loading_style="infinite fading-circles" container_type="div" post_type="post" images_loaded="true" placeholder="true" button_loading_label="Haber Yükleniyor..." scroll_distance="500px"]