Ana yollarda hidrojen ve elektrikli araçlar için istasyonlar olacak

GLOBAL çapta yaşanan iklim değişimine geçmişten bu yana olduğu gibi en keskin önlem önerileri yine Avrupa Birliği’nden geliyor. Özellikle otomotiv dünyasının dönüşümünü ve mobilite sektörünün gelişimini yakından ilgilendiren bu yeni “55’e uygun” paketi ile bu değişimin daha önceden belirtilenden çok daha yakın zamanda ve çok daha keskin şekilde gerçekleşeceğinin sinyalleri geldi. Avrupa Birliği Komisyonu tarafından geçtiğimiz gün sunulan “55’e uygun” paketinde komisyon, 2019’da açıklanan “Yeşil Anlaşma”nın ana hedefine ulaşmak için hangi somut önlem ve hedeflerin gerekli olduğuna dair önerilerde bulundu ve “2050 yılına kadar AB, iklim açısından nötr ilk dünya bölgesi olmak istiyor” ifadesine yer verildi.

Üç temel madde

Açıklanan paket üç temele dayanıyor: Emisyonları azaltmak için daha katı kurallar, çok sayıda politika alanında yeni hedefler ve AB’deki emisyon ticaret planının önemli şeklilde genişlemesi. Otomotiv endüstrisi burada özellikle etkileniyor. AB önemli ölçüde daha katı karbondioksit filo sınırları getirirken havacılık ve deniz taşımacılığı da dahil olmak üzere alternatif yakıtlar için yeni bir altyapı olması gerektiği vurgulanıyor.

İşte temel hedefler

2030’dan itibaren yeni araçların yıllık ortalama emisyonu 2021’e göre yüzde 55 daha düşük olacak.

2035’ten itibaren bu emisyonların 2021’e göre yüzde 100 daha düşük olması bekleniyor. Bu, 2035’ten itibaren tescil edilen tüm yeni otomobillerin emisyonsuz olması gerektiği anlamına geliyor.

AB ülkeleri yükleme kapasitesini ‘emisyonsuz araçların satış hacimlerine uygun olarak’ genişletmeli

Ana yollar boyunca düzenli aralıklarla, elektrikli araçların şarjı için her 60 km’de bir ve hidrojenle yakıt ikmali için her 150 km’de bir yakıt ikmali ve şarj istasyonları kurulacak.

‘Karbon emisyonu fiyatı olacak’

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise, “Kapsamlı hedef, Avrupa’yı dünyanın ilk iklim açısından nötr kıtası yapmak ve bunu başarmak için yeni bir büyüme stratejisi geliştirmek karbon emisyonlarını açık bir yön sinyali ve sosyal yastıklama ile piyasa odaklı bir araç olarak fiyatlandırmaya karar verdik. İlke basit, karbondioksit emisyonlarının bir fiyatı olmalı, yani tüketicilere, üreticilere ve yenilikçilere teşvik teklifleri sunan bir karbon fiyatı olmalıdır. Temiz ve sürdürülebilir ürünleri seçin. Bunun yanı sıra emisyon ticaret sistemini hava trafiğini ve deniz taşımacılığını içerecek şekilde genişleteceğiz. Tek bir yolcu gemisinin günde 80 bin otomobil kadar karbondioksit saldığını düşündüğünüzde bu genişletme gereklidir” şeklinde konuştu.

‘AB’de son teknolojiler için fırsat’

ULAŞTIRMA Komiseri Adina Valean şunları söyledi: “Taşımacılık sektöründeki üç girişimimiz – ReFuel Havacılık, FuelEU Denizcilik ve Alternatif Yakıtlar Altyapı Yönetmeliği – ile sektörün geleceğe dönük bir sisteme dönüşmesini destekleyeceğiz. Sürdürülebilir alternatif yakıtlar ve düşük karbon teknolojileri için bir pazar oluştururken, aynı zamanda sıfır emisyonlu araç ve gemilerin yaygın tanıtımı için doğru altyapıyı sağlayacağız. Bu paket, mobilite ve lojistiğin yeşillenmenin yanı sıra bize daha da fazlasını getirecektir. Bu, AB’yi son teknolojiler için pilot pazar haline getirmek için bir fırsattır.”